16 Nisan 2014 Çarşamba

Yaşamı Kolaylaştıran Püf Noktalar..

*Çok hassas kıyafetlerinizi ütülerken altına alüminyum folyo serin. Ütüyü kıyafete dokundurmadan birkaç santim üstünden buhar tutun

*Ayakkabılarınızın şeklini kaybetmemesi ve kötü kokuların gitmesi için içlerine gazete kağıdı koyun.
*Kapıları boyarken kollarına boya bulaşmaması için alüminyum folyo ile sarın.

*Arkası kaybolan küpelerinizin arkasına bir parça silgi takabilirsiniz.

*Çizmelerinizin katlanmaması için içlerine plastik içecek şişeleri koyarak saklayın.

*Gömleklerin kolduk altlarının ve yakalarının daha az kirlenmesi için ütülerken az miktarda bebek pudrası serpip öyle ütüleyin.

*Elma, şeftali gibi meyvelerinizin kararmaması için kestikten sonra kesilmiş kısımlarına limon suyu sürün.

*Gömlekteki ruj lekesini çıkarmak için saç spreyi sıkıp 10 dk. bekletin. Islak bir bezle sildikten sonra makinede yıkayın.

*Pileli eteklerinizi kolay ütülemek için tel toka yardımıyla pileleri sabitleyin.

*Üzerinde reklam amblemi, marka vs. olan veya rengini beğenmediğiniz saatleri sevdiğiniz desenlerle süsleyin. Bunun için saatin ön panelini söküp içine sevdiğiniz desende bir  kağıt yapıştırın ve paneli tekrar yerine takın.

*Saçınızın rengini bir ton açmak için 2 adet limonu dilimleyerek 2 su bardağı suyun içinde yarım saat kadar kaynatın. Suyu ılıdıktan sonra bir sprey şişesine alın. Saçınıza sıkıp 1 saat kadar bekletin ve yıkayın.

*İçinde kokulu yiyecekler sakladığınız saklama kaplarındaki kokudan kurtulmak için içlerine gazete kağıdı koyup kapağını kapatarak 1 gece bekletin.

*Vazoların dibini temizlemek için içlerine yumurta kabuğu, bulaşık deterjanı ve az miktarda su koyup çalkalayın.

*Hafif yanıklara ilk müdahale olarak taze zencefil sürün.

*Boya hazırlamak için atabileceğiniz bir kabınız yoksa eğer, herhangi bir kabı alüminyum folyo ile kaplayarak boya kabı olarak kullanabilir ve işiniz bittikten sonra folyoyu atıp kabınızı yerine kaldırabilirsiniz.

*Evde kedi besliyorsanız kedinin kumunu daha kolay değiştirmek için kum kabına çöp poşeti geçirmeyi deneyin.

*Kıyafet dolabınıza asacağınız tebeşirler ortamdaki fazla nemi alıp kıyafetlerinizin kötü kokmasını engelleyecektir.

*Kurutma makinenizin daha az enerji harcayarak kurutması için ıslak çamaşırlarla birlikte 1 adet kuru havlu koyun.

*Kablolarınızı düzenli bir şekilde saklamak için katlayıp bir tuvalet kağıdının karton rulosunun içine yerleştirin.

*Tuvalet kağıdınızın her kullanıldığında hoş bir koku yayması için karton rulosuna istediğiniz bir esanstan birkaç damla damlatın.

*Matkap yaparken yere toz dökülmemesi için duvara bir post it yapıştırıp kenarını kıvırın.

9 Nisan 2014 Çarşamba

Doğal ve Basit Oda Kokusu Yapımı..

Malumunuz günümüzde her şey doğallıktan çıktı artık. Kimyasallarla başımız fena halde dertte. Her şeyde olmasa da bir çok konuda bu kimyasallardan arınıp doğal yollara başvurabiliyoruz. Biz kadınlar evimiz hep güzel koksun isteriz; ama maalesef aldığımız oda kokuları hep kimyasal, hep kansörejen.. Aslında doğal oda kokusu yapmak çok kolay ve masrafsız.
 Birkaç çay kaşığı karbonat, biraz lavanta çiçeği ve 10-12 damla kadar da lavanta yağı bize doğal ve sağlıklı oda kokusu için yeterli. Kahvaltılık çikolata kavanozlarını ya da başka bir şişenin kapağının üstünü kesiyoruz. Karışımımızı o şişenin içine hazırlıyoruz ve karıştırıyoruz. Muffin kağıdını ağzına kapatıp o üstünü kestiğimiz kapağı kapatıyoruz. Muffin kağıdını da bir iğne yardımıyla sık sık deliyoruz ki kokumuz oradan çıksın. O kavanozu da odanızın rengine göre süsleyebilirsiniz. İşte size basit ve doğal bir oda kokusu :) Bu sadece bir fikirdi siz farklı çiçek kokularıyla ya da farklı dekoratif kutularda, şişelerde kullanabilirsiniz. Şunu da söylemeliyim ki kokusu çok uzun süre gitmiyor ama çok kolay ve masrafsız olduğu için sık sık yapabilirsiniz. Dipnot olarak : Karbonat hemen hemen herkesin evinde vardır.Lavanta torbası 2-3 tl. Lavanta yağı ise 5,90 tl.Ve de bu malzemelri bir kere aldınızmı aylarca kullanabiliyorsunuz. O kadarda bereketli yani :)

1 Nisan 2014 Salı

Bağışıklık Sistemine İyi Gelen Gülme, Acıya Dayanaklılığı da Arttırıyor..

Bağışıklık sistemine iyi gelen gülme, acıya dayanıklılığı da artırıyor...
İsviçre'deki Zürih Üniversitesi'ne bağlı Psikoloji Enstitüsü'nde görevli Prof. Dr. Willibald Ruch, bir süreden bu yana sürdürdükleri bilimsel araştırmaların, gülmenin bağışıklık sistemini güçlendirip, insanın sağlık sistemine olumlu etki yaptığını belirlediklerini söyledi.
Prof. Dr. Ruch, acı ve gülmeyle bağlantılı araştırmaları sırasında, iki kabare ustasından destek aldıklarını, deneklere, herkesin daha önce izlediği komedi filmlerini izlettirdiklerini belirterek, 'Komik filmi izlerken daha çok gülen deneklerin, yarım saat sonra yapılan acı testi esnasında daha fazla acıya dayanabildiğini belirledik' diye konuştu.

Soğuk basınç testi

İsviçreli bilim adamları, deneklere acı uygulanması sırasında 'soğuk basınç testi' adı verilen yönteme başvurdu. Bu test sırasında deneğin elini buz gibi bir suda ne kadar süre tutabildiği belirlendi.Test öncesi daha fazla ve daha içten gülen deneklerin ellerini soğuk suyun içinde daha fazla tutabildiğini saptadıklarını anlatan Prof. Dr. Willibald Ruch, şöyle konuştu:
'Araştırmamızın en ilginç yönü de işte burada yatıyor. Acının azalmasını üç etken mümkün kılabilir; İlginin başka noktalara yönelmesi, kana mutluluk hormonu olarak da tabir edilen 'Endorfin'in pompalanması ve son olarak da sinirsel açıdan rahatlamayı sayabiliriz. Ancak araştırmalarımızda bu üç etkenden hiçbirini tespit edemedik.'
Prof. Dr. Willibald Ruch, deneklere dramatik ya da trajik konulu filmlerin izletilmesiyle de aynı sonucu elde ettiklerini, ancak komik filmlerinin etkisinin daha uzun süreli olduğuna dikkat çekerken, şöyle devam etti: 'Üzücü bir filmin verdiği acıya dayanıklılık hissi yarım saat sonra yok oluyor. Oysa komik filmlerde bunun devam ettiğini gözledik. Gülmenin kişinin keyfi ve mutluluğuna etkisi belki anlık olabiliyor. Ancak bedenine olan fiziksel yansıması daha kalıcı şekilde gerçekleşiyor. Mizahtan ağrı tedavilerinde bir yöntem olarak yararlanılabilir. Tedavide kullanılan ilaçların azaltılması için hastanelerle ortak bir araştırma başlatacağız.'

Depresyona kahkaha

Gülme-eğlendirme faktöründen yararlanmak izleyen bazı çocuk klinikleri palyaçoları devreye sokarken, depresyon tedavisinde de mizahın gücünden yararlanılıyor.

Hayalet Dudak Makyajı



Bu aralar hayalet dudak makyajı çok trend. Bu trend hem diğer yüz hatlarınız ortaya çıkarırken hem de doğal bir görünüm kazandırıyor.. Hayalet dudak makyajını bilmiyorsanız işte size püf noktaları:











- Dudağınızı uygun bir balm ile nemlendirin.

- Ten renginize uygun bir kapatıcı veya fondöteni dudağınıza hafifçe uygulayın. Gerekirse bir dudak fırçası yardımıyla aşırı görünümden uzaklaşın.

- Dudağınızı natural tonlardaki bir kalem ile çevreleyin. Oluşan çerçeveyi parmaklarınız veya yine dudak fırçası yardımıyla belirginsizleştirin.

- Son olarak isteğiniz doğrultusunda parlatıcı uygulayın.

31 Mart 2014 Pazartesi

Halk İlacı Kefir..

Güzelliğin sırrı aranıyor kozmetik sektöründe.. Bir formül, bir sihirli güç için uzmanlar çalışıyor. Fakat kefir bunun için mükemmel bir cevap. Tüketen ülkelere bakalım: Rusya'da kefir bol miktarda tüketiliyor. Kadınlarına bakın, güzellikleri hemen fark ediliyor. İnsan sağlığını olumlu yönde etkileyen probiyotikler içeren kefir, bir "gençlik ve güzellik iksiri"... Bu besin, içinde bulunan yararlı vitaminlerin yanı sıra kalsiyum, magnezyum, flor, fosfor ve selenyum gibi mineraller de içeriyor. Düzenli tüketildiğinde hücreleri yenileyerek yaşlanmayı geciktiriyor.
Güzelliği ile ünlü olan Çerkez kızlarının de kökeni Kafkasya'ya kadar uzanıyor. İnsan sağlığını olumlu yönde etkileyen probiyotikler içeren kefir yaşlanmayı yavaşlatıyor. Kefir kullananlar, kendilerini dinç hissettiklerini ve besinin sakinleştirici özelliği olduğunu belirtiyorlar. Mucizevi ve doğal bir besin olarak hiçbir yan etkisi yok. Cilde, karaciğere bağırsaklara kan dolaşımına, tansiyona çok iyi geliyor. Hücreleri yenileyip güçlendiriyor. Bence her insan bu mucizeden yararlanmalı..

Halk ilacı kefirin faydaları saymakla bitmez!

"Doğal nimet" kefirin yararları sayısız... Mayalar başta olmak üzere faydalı mikroorganizmalar yer alıyor içinde. Birçok bağışıklık sistemi hastalığında "halk ilacı" olarak kullanılıyor. Aynı zamanda vücutta "doping" etkisi yapan pek çok değerli maddeler içeriyor. Örneğin fosfor ve B12 vitamini, ikisi de tükettiğimiz yiyeceklerde ender bulunan maddeler. Fosforun vücutta sinir sisteminden kemik iliğine kadar desteklemediği organ ve doku yok. "Triptofan", ise dışardan alımı zorunlu bir protein yapıtaşı ve bu maddelerin kefirdeki miktarı çok açık farkla önde.

Hücre yenilenmesi için birebir!

Biyolojik olarak, insan metabolizmasının sürekli yapılandırıyor. Anti oksidan vitamin ve mineraller barındırdığı için, hücre yenilenmesini sağlıyor. Bedende güçlü bir temizlik işlemi yapan bu besin, yaşlanmayı yavaşlatıyor. Birçok hastalığın oluşumunu engelliyor. Bedeni yenilemesiyle birlikte dinçleştiriyor. Tam bir doping etkisi yaratıyor.
Ekşi ve ferahlatıcı tadı ile ayrana benziyor. İçeriğindeki maya ve bakterilerin 'probiyotik' yapılarından dolayı kolay sindirilebiliyor. Bu faydalı bakteriler, mayalar, vitaminler, mineraller ve proteinlerle hastalıklardan korumaya yardımcı olduğu gibi, kanser, AIDS benzeri rahatsızlıkların kötüye gitmesini de yavaşlatıyor, kansere karşı olumlu etkiler taşıyor.

Kefiri nasıl tüketebilirsiniz?

Mucizevi ve doğal bir besin olarak hormonlu gıdalarla etkilenen ve bozulan cilt yapısını güçlendirmek, yeniden canlılığa kavuşturmak için gerçek doping etkisiyle yurt dışında bir çok ülkede başucu besini olarak kefir karşımıza çıkıyor. Ayrana benzeyen bir sıvı olarak tüketiliyor. Evde de kefir taneleri ile mayalamak yoluyla üretilebiliyor. Ne var ki, tadı çok kötü olduğundan dolayı içmek, birçok insan için sorun. Zaten günümüzün hızlı yaşamında bütün bunlara zaman ayırmak da mümkün değil. Modern yaşamda faydalı besinler tablete giriyor. Kefir de bunlardan biri. Kefir kapsülü doğal yaşam raflarında meraklısına ulaşıyor ve ihtiyacı karşılıyor.

Göz Şişkinliğine Çözüm Önerileri..

Sabahları aynaya baktığınızda şiş gözler görmek istemiyorsanız mutlaka okuyun.

Göz hastalıkları mutlaka ama mutlaka önemsemeniz gereken konuların en başında geliyor. Hem birçok organ rahatsızlık sinyalini göz üzerinden veriyor hem de göz, sosyal hayatımızda en çok kullandığımız organ olduğu için bu açıdan da ayrı bir öneme sahip.

Göz şişmesi neden olur?

Uykusuzluk, alışılandan fazla kitap okumak, ağlamak, yorgunluk ve stres gibi nedenler gözlerinizin şişmesine ve kızarmasına neden olur. Göz şişmesi nedenleri arasında ayrıca alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklar ve havasız ortamlarda bulunmak ve yemeklerinizde çok fazla tuz olması da bulunur.

Göz şişmesi nasıl geçer?

Göz şişmesi, bu rahatsızlığa sebep olan durumu ortadan kaldırdıktan bir süre sonra kendiliğinden geçecektir. Fakat siz evinizde uygulayacağınız birkaç basit uygulama ile göz şişmesi durumundan kurtulabilirsiniz.

-Bunlardan biri patatesi ve salatalığı yuvarlak dilimleyip 25 dakika boyunca şişen gözleriniz üzerinde tutmak ve daha sonra gözlerinizi iyice durulamaktır.

-Bir diğer yöntemde ise buz dolu poşeti dayanabildiğiniz kadar gözlerinize tutup bekletmek.

-Geçmişten günümüze gelen en önemli çözüm ise hepimizin bildiği gibi; çay. Demlenmiş çaya batırdığınız pamuğu 15 dakika boyunca gözünüzde bekletin. Bu uygulamayı yeşil çay ile de deneyebilirsiniz.

Doğru Fondöten Kullanarak Kusursuz Bir Cilde Sahip Olabirsiniz..

Bu dönemlerde fondötenler hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. Önceleri fondöten denilince akla makyaj gelirdi ama fondötenler artık cilt bakım ürünü kalitesinde üretiliyor. Eskilere göre bir hayli bilinçlendik. Zaten insanı güzel, kusursuz gösteren en önemli unsur düzgün bir cilttir. Bu yüzden fondöten hayatımızda önemli bir yere sahip. Tabi bilinçli kullanıcı olmak da çok önemli. Bilinçlenmek için bu makaleyi okumanız yeterli olacaktır J


Her cilt tipine fondöten önerilir mi?                                                                                                           
Fondötenler her tip cilde uygulanır ama fondöten içerikleri her cilde uygun olmayabilir. Fondöten seçimi yaparken içeriklerine çok dikkat etmek gerekir: Örneğin akneli ciltlere sahip kadınların su bazlı bir fondöten, kırışıklığı daha yoğun olan ciltlilerin ise, daha ince yapıda ama kapatma özelliği yüksek ve aynı zamanda nemlendirici etkisi olan bir fondöten tercih etmeleri gerekir.

Fondötenin seçimi kadar uygulanması da önemlidir!

Fondötenden önce cildi temizlemek ve nemlendirmek hem fondötenin daha rahat sürülmesi, hem de daha güzel ve doğal görünmesi için çok önemlidir. Eğer cilt çok kuru ve mat görünümlüyse ya da cilt yüzeyinde birikimler varsa, uygulama öncesinde peeling yapmak fondötenin daha pürüzsüz ve cilt ile uyumlu görünmesini sağlar.

Fondötenin ciltte doğal görünmesi için öncelikle ne yapmalıyız?

Fondötenin ciltte doğal görünmesi için 1. kural, doğru tonu seçmek ve doğru uygulamaktır. Doğru rengi bulmak için fondöten çene kemiğinde denenmelidir, el üstünde denemek yanlıştır. Fondöteni daha ince uygulamak için ise, nemli bir sünger kullanılabilir. İlk önce sünger su ile ıslatılır ve uygulama, yüz ortasından başlayarak yanlara doğru kayarak yapılır. Daha kalın kapama sağlamak için fondöten parmak uçları ile tüm yüze uygulanır. Fondöteni çene kemiği, boyun çizgisi ve saç diplerinde dikkatli kullanıp iyice dağıtmak gerekir. Fondöten uygulamasını bitirdikten sonra, saç ve kaşlarınıza bulaşmış olan fondöteni temizlemeyi unutmayın.

Fondötenin cilt bakım kalitesinde olması ne demektir?

Günümüzde nemlendiriciler, içeriklerindeki doğal renklendiriciler ve güneş filtreleri ile fondötenler gibi cildi kapatıp, pürüzsüz ve daha canlı bir görünüm sağlayabiliyorlar.

Fondötenin doğal renklendiriciler içermesi neden bu kadar önemlidir?

Suni renklendiriciler gözenekleri tıkayarak ciltte siyah nokta oluşumuna sebep olurken eğer cilt sivilceliyse sivilcelerde de artışa sebep olabilir.

Fondötenin olmazsa olmazı nedir?

Akşamları fondötenin tamamen ciltten temizlenmesi gerekir. Kullanılan temizleyicinin su bazlı kirlerin yanı sıra yağ bazlı kirleri, renklendirici ve güneş filtrelerini tamamen durulayacak kalitede olması gerekir. Temizleyicinizi üst üste iki kez kullanarak daha da etkili hale getirebilirsiniz.

27 Mart 2014 Perşembe

Güzelleşmek Uğruna Sağlığınızı Tehlikeye Atmayın!

Her kadın güzelleşme uğruna farklı yollar deniyor. Peki bu yollar ne kadar sağlıklı? Daha güzel olmak uğruna sağlığınızdan ödün veriyor musunuz? İşte sağlığınızı tehlikeye atan işlemler...


Bronzlaşmak
Kapalı alanlarda bronzlaşmayla ilgili ciddi risklere rağmen, çoğu Amerikalı, özellikle gençler, hala bronzlaşmış bir görünüm elde etmek için güneş lambaları ve bronzlaşma yataklarına başvuruyorlar.
Kapalı solaryum ve güneş lambaları ultraviyole (UV) radyasyon yayar ve cilde ciddi zararlar verebilir; erken deri yaşlanması, deri yanıkları, göz hasarı ve deri kanserine yol açabilir. Amerikan Dermatoloji Akademisi’ne göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda yaklaşık 28 milyon kişi solaryuma giriyor. Ve bunların 2,3 milyonu genç nüfustan. Ayrıca, UV ışığına sık sık maruz kalmak, bronzlaşmayı bir bağımlılığa dönüştürüyor. 2010 yılında Klinik ve Deneysel Dermatoloji’nde yayınlanan araştırmaya göre, kadınlar ve genç yaşta bronzlaşmaya başlayanlar, bronzluk için kompulsif arzu geliştirmeye karşı özellikle savunmasız oluyorlar.

Dövme
Bir kişinin dövme sayısının Hepatit C riski ile doğru orantılı olduğu 2010’da yapılan ir araştırmanın sonucu olarak ortaya sürülmüştür. Özellikle de dövmenin yapıldığı iğne, enfekte kanla temas etmiş ise. Hepatit C’ye sebep olan virüs, karaciğere saldırıyor ve onun ısınmasına sebep oluyor ki bu da Mayo Kliniği’ne göre siroz veya sikatris, karaciğer kanseri ve karaciğer yetmezliği ile sonuçlanabilir. Ayrıca, dövme esnasında kullanılan boyalar alerjik reaksiyonlara da sebep olabiliyor.

Botoks
Botoks enjeksiyonları, yüz kırışıklıkları için hızlı bir düzeltme aracı haline gelmiştir. Botoks, botulinum toksin tip A’nın tıbbi bir formu ve kasları birkaç ay rahatlatıyor.
Clostridium botulinumden üretilen toksin, botülizme neden olan bir bakteri ki nadir fakat ciddi bir hastalıktır. Enjeksiyon genel olarak güvenli olmakla birlikte, ağrı ve enjeksiyon yerinde morarma, baş ağrısı, mide bulantısı ve geçici kas güçsüzlüğü gibi yan etkileri ve komplikasyonlar her zaman meydana gelebilir.

Gözleri genişleten kontakt lensler
Circle Lenses, gözlerinizin daha büyük görünmesini sağlayan kontakt lensler, bazı uzmanlara göre ciddi görme sorunlarına neden olabilir. Bu lensler FDA tarafından henüz onaylanmadı yani Amerika’da satışı yasa dışı ama ABC haberlerine göre internet üzerinden 20 dolara satışa sunuluyorlar. Ve genç kızlar arasında oldukça popülerler.

Örgü ve dalga
Dermatoloji Arşivleri’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, Afrika- Amerikalı kadınların yüzde 60’ı bu sebeplerden kalıcı saç kayıpları yaşıyor. Bu tip saç kaybına merkezi santrifüj sikatrisyel alopesi deniyor ve tepede başlayıp kafa derisi boyunca yayılabiliyor.

Cilt beyazlatma kremleri
FDA’ya göre, bazı kozmetik ürünler, cilt beyazlatma kremleri de dahil, yüksek oranda cıva içeriyor. Cıva, cilt beyazlatıcı ürünlerde kullanılıyor çünkü deri pigmenti melaninin üretimini engelliyor.
Yüksek oranda cıva, bazı sabunlar, losyonlar ve anti-aging kremlerin de vazgeçilmez içeriği, bu yüzden de çok dikkat edilmeli ve bilinmeyen ürünler tüketilmemeli. Cıvaya maruz kalmak ciddi sağlık problemlerine sebebiyet veriyor; böbrekler ve sinir sistemine zarar verebileceği gibi henüz doğmamış ve çok küçük yaşta çocukların beyin gelişimini de etkileyebiliyor.

Saç düzleştirme ürünleri

Bazı saç düzleştirme ürünlerinin tehlikeli düzeyde formaldehit de dahil çeşitli kimyasallar içerdiği 2011’de Amerika Gıda ve İlaç İdaresi tarafından uyarı mahiyetinde duyuruldu. Formaldehit gözleri ve burnu tahriş edebilecek güçlü kokulu bir gazdır ve astım gibi solunum rahatsızlıkları olanlar ya da cildi hassas ve alerjik olanlar için oldukça zararlı olabilir.

Yüz Kusurlarınızı Gizlemenin Basit Yolları..

Yüz kusurlarınızı gizlemek için yapmanız gerekenler…

Göz çevresindeki çizgileri kapatmak için

Kapatıcı bir kalemle veya ince bir fırçayı kapatıcınıza bulayarak çizgilerin üzerinden dikkatle geçin ve parmak uçlarınızla üzerlerine hafifçe vurarak cildinize yedirin. Bu arada kapatıcınızın fondöteninizden daha açık tonda olmasına özen gösterin.


Yorgun ve uykusuzsanız

Alt kirpiklerinizi rimellemeyin; aksi taktirde daha yorgun görünürsünüz.

Dudaklarınız çatlamışsa

Ruj sürmeden önce nemlendirin ve çok koyu tonlar kullanmayın.

Pigment lekelerini kapatmak için

Önce hafif bir arındırma yapın. Cilt tonunuza çok yakın bir kapatıcıyı lekelerin üzerine hafifçe vurarak uygulayın. Bu işlemi lekeler hafifleyene dek uygulayın. Kapatıcıyı uygularken lekelerin sınırını belirginleştirmemek için etrafına doğru biraz taşırın. Daha sonra fondöteninizi ve pudranızı uygulayın.

Kızarıklık ve sivilceleri kapatmak için

Yeşil renkte bir kapatıcıyı kızarıklık veya sivilcelerin üzerine hafifçe yayarak sürün.

Kırışıklıkları gizlemek için

Cilt tonunuzdan 1-1,5 ton açık bir kapatıcıyı kırışıklık boyunca sürün. Kapatıcıyı parmağınızla veya bir fırçayla yayıp teninize yedirin. Daha sonra fondöteninizi ve pudranızı uygulayın.

Burnunuz uzunsa

Burun ucunuza koyu renk fondöten uygulayın. Fondöteniniz kompakt fondöten olursa ve nemli süngerle uygularsanız çok daha iyi sonuç alırsınız. Fondöteni sınır yapmayacak şekilde iyice yedirdikten sonra küçük dokunuşlarla pudralayın.

Burnunuz genişse

Gölge ve ışığı kullanın: burnunuzun üzerine (burun kemiğiniz boyunca) daha açık tonda; burun kanatlarınıza ise daha koyu tonda fondöten sürün. Parmağınızla fondöteni iyice yayın ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok edin, mat bir pudrayla pudralanın.

Çeneniz çok küçük ve içeri doğruysa

Çenenize açık renk bir fondöten sürün. Bu çenenizin hacmini artıracaktır. Koyu ve parlak renkte rujlar kullanmayın, dikkati başka yerlerde toplamak için göz makyajınıza önem verin.

Çeneniz çok çıkıksa

Çenenizin ucuna koyu renk bir fondöten uygulayıp pudralayın. Dudaklarınızı öne çıkaracak canlı renkte rujlar tercih edin, böylece çeneniz belirginliğini yitirecektir.

Yuvarlak yüzü uzun göstermek için

Yüzünüzün daha ince görünmesi için, şakaklarınıza, elmacık kemiklerinize ve çene altınıza büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sürün. Daha açık renk pudrayla alnınızı, burnunuzu ve çene ucunuzu vurgulayın.

20 Mart 2014 Perşembe

Topuklu Ayakkabı Hakkında Bilmeniz Gerekenler..

Biz kadınlara topuklu ayakkabı denildimi akan sular durur. Ayaklarımız hiç rahat etmesede süsümüzden hiç taviz vermeyiz J  ama bir uzmanımız bu konuda bakın ne demiş!

‘Günümüzde topuklu ayakkabılar kadınların vazgeçilmez eşyaları arasındadır. Gelişen modanın etkisi her geçen gün daha farklı model ve renk seçeneği ile topuklu ayakkabılar yıllardır popülerliğini korumaktadır. Yürüme esnasında ayak ve ayak bileğine kişinin vücut ağırlığının 5 katı yük binmektedir. Ayak bu ağırlığı 5 farklı noktadan yere aktarır. Topuklu ayakkabılar normal yürüme fizyolojisini bozarak bu yükün büyük kısmının ayak önünde toplanmasına neden olur. Uzun süre bu şekilde topuklu ayakkabı giymek kişide birçok rahatsızlığa neden olabilir.

Bozulan yük dengesine bağlı olarak ayaklarda halk arasında kemik çıkması denilen halluks valgus rahatsızlığı gelişebilir. Genetik temeli de olan bu rahatsızlık kişide ayak 1. parmağında ağrı, yürüme güçlüğü ve ayak 1.parmağının dışa doğru dönmesiyle karakterizedir. Öncelikle çeşitli ortezler, egzersizler ile tedavi denenir ancak başarılı olunamayan durumlarda cerrahi tedavi gerekebilmektedir. Özellikle ayağın öne doğru kayması ile ayağın ayakkabıya sürten bölümlerinde nasır gelişebilir. Bu nasırlar daha çok ayağın tarak kısmının kenarlarında ve ayak parmaklarının üst bölümünde gelişebilmektedir. Ayak parmaklarının sıkışmasına bağlı olarak parmak sinirlerinde zedelenme ve nöroma denilen ayak parmaklarında hissizlik, ağrı ve iğnelenme karakterize rahatsızlıklar oluşabilir. Başparmağın alt kısmında bulunan sesamoid adı verilen küçük kemikçiklerde ödem, küçük kırıklar ve buna bağlı ayak önünde ağrı meydana gelebilir.
Topuklu ayakkabılar yürüme mekaniğini bozarak diz çevresi ve belde de rahatsızlıklara sebep olabilir. Yüksek topuklu ayakkabıların uzun süre giyilmesi ayak bileği etrafındaki bağlarda zedelenme, burkulma sonrasında bu bağlarda kopma ve hatta ayak bileğinde kırıklara neden olabilir.

Hastalarımıza yüksek topuklu ve sıkı ayakkabılardan mecbur kaldıkları durumlar dışında uzak durmalarını tavsiye etmemize rağmen hastalarımız acı duysalar bile topuklu ayakkabı sevdalarından vazgeçmemektedirler. Topuklu ve sıkı ayakkabılara bağlı gelişebilecek bu rahatsızlıklardan kaçınmak için bu ayakkabıların uzun süre giyilmemesi gerekir. Ayakkabı alırken ayağın rahat ettiği, topuk kısmının 5 cm den yüksek olmayan veya platform tabanlı dengeli ayakkabılar tercih edilmeli. Hastalarımıza uzun süre topuklu ayakkabı giyilmesi gereken durumlarda ayakkabıların ara ara çıkartıp ayakların dinlendirilmesini ve uzun süre ayakta kalmaktan kaçınılmasını tavsiye etmekteyiz.


Topuklu ayakkabılar gösterişli ve modaya uygun görünebilirler ancak sırf daha havalı olmak adına acı çekmemek gerekir. Topuklu ve sıkı ayakkabılar sebep olabileceği problemler nedeniyle dikkatli kullanılmalı ve bizi bir ömür boyu taşıyacak olan ayaklarımıza iyi bakmalıyız.’

16 Mart 2014 Pazar

Diş Macununu Dişten Başka 19 Farklı Yerde Kullanabilirsiniz..

Diş macunları dişler dışında da şahane temizlik ürünü olarak kullanılabiliyor. Bununla birlikte başka faydaları da var.

1. Deri ayakkabılarda oluşan aşıntıları bir nevi onarabilirsiniz. Aşınma lekelerini kaldırdığı gibi ayakkabıları da gıcır gıcır ediyor.

2. Fil dişinden yapılmış bilardo topu, piyano tuşları ve takıları temizleyebilrsiniz.

3. Ayakkabılarınızı temizleyebilirsiniz. Eski diş fırçası yardımıyla eski spor ayakkabılarınızı ilk günkü gibi yapabilirsiniz.

4. Ütünüzü temizleyebilirsiniz. Ütü tabanındaki lekeler kolayca çıkacaktır.

5. Pırlanta yüzüğünüzü parlatabilirsiniz.

6. Bebek emziklerinin kokularını giderebilirsiniz. Diş fırçasıyla diş fırçalar gibi fırçalarsanız kokular gider.

7. Gözlük buğulanmalarını engelleyebilirsiniz. Buğulanma yapan deniz veya normal gözlüklerinizin içini önceden diş macunuyla temizleyip durularsanız, gözlüğünüz buğulanmaz.

8. Aynı şekilde banyodaki aynanın da buğulanmasının önüne geçebilirsiniz. Bir parça diş macununu ıslatarak yayın ve tüm aynayı silin. Banyodan çıktığınızda ayna buğulanmayacaktır.

9. Banyo ve mutfak musluklarını ve lavabosunu temizleyebilrsiniz.

10. Gümüş eşyalarınızı parlatabilirsiniz. Diş macunu gümüşteki lekeleri çıkarmak için birebir.

11. Duvardaki pastel boyaları silebilirsiniz. Çocuğunuz duvarı mı boyuyor üzülmeyin! Diş macunu pastel boyayı en güzel şekilde duvardan çıkaracak olan üründür.

12. Kumaşa dökülen mürekkebi silebilirsiniz.Leke çıkana kadar macunla ovun, nemli bezle silin, sonra tekrar macunla ovun. Leke çıkana kadar devam edin. Jel olmayan diş macunu kullanın.

13. Mobilyalara yerleşmiş su lekelerini ortadan kaldırabilirsiniz. Nemli beze süreceğiniz bir parça diş macunu ile tüm izleri silebilirsiniz.

14. Sivilcelerden kurtulmak için kullanabilirsiniz. Yatmadan önce sivilcenizin üstüne diş macunu sürün. Macun sivilce bölgesini yağlanmaya karşı korur ve sivilceyi kurutur. Uyandığınızda sivilcenizden kurtulabilirsiniz.

15. Elinizdeki kokuyu giderebilirsiniz. Soğan doğradınız ve elinizi yıkadığınız halde koku gitmiyor mu? Bir de diş macunu ile deneyin.

16. Halıdaki inatçı lekeleri kolayca çıkarabilirsiniz. Kahve olur şarap olur, eski diş fırçası yardımıyla bu lekelere diş macunuyla müdahale ederseniz lekelerden kurtulabilirsiniz.

17. Duvardaki delikleri kapatabilirsiniz. Diş macununu alçı gibi kullanarak duvar deliklerini doldurup üstünü boyayabilirsiniz.

18. Arabanızın farlarını temizleyebilirsiniz. Arabanızın görüş mesafesini ilk günkü haline getirebilirsiniz.


19. Sivrisinek ısırıklarının kaşıntısını önleyebiliriz. Arı sokması veya sivrisinek ısırığı tarzı kabarıklıkların üstüne bir parça diş macunu sürerseniz bu bir süre sizi rahatlatacaktır.

15 Mart 2014 Cumartesi

Meyve ve Sebzelerin Mucizevi Faydaları..

Rabbim hiç bir şeyi boşuna yaratmamış. Hepsinin muhakkak ki bir şeye şifası var ve çoğuda Allah'ın yarattığı mucize faydaları ile eşdeğer görünümdeler.Sizlerlede paylaşmak istedim..

* Havuç dilimi insan gözüne benzer. Bilimsel araştırmalar havucun gözlerin kan akışını ve işlevini iyileştirdiğini göstermiştir.

* Domateste kalpte olduğu gibi dört odacık vardır ve kırmızı renklidir. Bütün araştırmalar domatesin kalp ve kan için faydalı olduğunu göstermiştir.

* Üzüm salkımı kalp şeklindedir, her bir üzüm tanesi kan hücresi gibi görünmektedir ve araştırmalar üzümün ciddi kalp ve kan canlandırıcı bir gıda olduğunu göstermiştir.

* Ceviz küçük bir beyin görünümündedir. Beyin fonksiyonlar için faydalıdır.

* Fasulye böbrek görünümündedir ve böbrek fonksiyonlarını iyileştirir.

* Sap kereviz, Çin lahanası ve Rhubarb kemiklere benzer. Bu gıdalar kemikler için faydalıdır, sodyum oranları eşit ve %23 dür. Gıdanızda yeterli sodyum yok ise vücut kemiklerden çeker ve kemikler zayıflar. Bu gıdalar iskeletinize faydalıdır.

* Patlıcan, avokado ve armut kadınların rahim ve serviks sağlığı ve fonksiyonlarını hedefler ve görünümleri bu organlara benzerler. Araştırmalar kadınların haftada bir avokado yemeleri halinde hormonları dengelediğini, istenmeyen doğum sonrası kilolarını azalttığını ve serviks kanserini önlediğini göstermiştir.

* İncir tohum doludur ve ağaçta ikili olarak asılarak büyür. İncir sperm sayısını ve hareketliliğini arttırır ayrıca erkek kısırlığını önler.

* Tatlı patatesin görünümü pankreasa benzer ve şeker hastalarının glisemik indeksini dengeler.

* Zeytin yumurtalıkların sağlığına ve fonksiyonuna yardımcı olur.

* Greyfurt, portakal ve diğer narenciye meyveleri kadın göğüsüne benzer ve bunların sağlığına ve lenfin hareketine yardımcı olur.

* Soğan vücut hücreleri görünümündedir. Bütün vücut hücrelerinden atık maddelerin temizlenmesine yardım eder. Hatta gözlerin epitelyal katlarının yıkayan gözyaşlarına bile sebep olur

14 Mart 2014 Cuma

Cildinizdeki Gözenekleri Sıkılaştırın..

Yüzdeki gözenekler gün içinde makyaj kalıntıları, cilt yağı, kurumuş cilt hücreleri ve havadaki toz nedeni ile tıkanır. Tedavi edilmez ise tıkalı gözenekler siyah nokta ve sivilce, akne gibi cilt sorunlarına neden olabilir, bu nedenle sık sık yüzü derinlemesine temizlemek ve gözenekleri sıkılaştırmak, açmak önemlidir. Üstelik kusursuz güzelliğin en büyük unsurudur düzgün bir cilttir. Cildimizdeki gözenekleri sıkıştırmamız için yapmamız gerekenler şunlardır:

Buhar peelingi: Bunun için öncelikle bir tencereye su koyun ve kaynatın. Tencereyi bir masanın üzerine yerleştirin. Masaya oturduğunuzda tencerede kaynayan suyun buharı yüzünüze gelecek şekilde pozisyon alın. İsterseniz suyun içerisine yeşil çay, nane çayı, papatya çayı ya da kokusunu sevdiğiniz bir bitki ekleyebilirsiniz. Bitki ile kaynayan suyun çıkardığı buhar yüzünüzün beslenmesine yardımcı olacaktır. Akne tedavisine yardımcı olmak için suyun içine özellikle çay ağacı yağı ekleyebilirsiniz. Masada buharın yüzünüze nüfuz etmesi için uygun pozisyonu aldıktan sonra başınızın üzerine bir havlu koyun ve bu şekilde on dakika yüzünüze vuran buhar ile gözeneklerin açılmasını bekleyin. Ardından soğuk su ile yüzünüzü durulayın. Uygulamadan sonra yüzünüzün kurumasını engellemek için nemlendirici uygulayın.

Gözenek sıkılaştırıcı doğal tonik yapılışı:
1 şişe maden suyu: mineral açısından zengin olup cildi besler.
2 tatlı kaşığı gül suyu: cildi nemlendirir ve nem dengesini korur.
1 tatlı kaşığı papatya yağı: doğal tonik, cildi gerer.
Yukarıdaki malzemeleri karıştırıp yüzünüze akşamları yatmadan 1 saat önce sürün ve 45 dk kadar bekletin. Daha sonra da yüzünüzü ılık suyla durulayın. Kısa sürede ciltteki gözeneklerin sıkılaştığı, siyah noktaların kaybolduğuna şahit olacaksınız.

Tarif 2:
1 çorba kaşığı kekik
1 çorba kaşığı ısırgan yaprağı
1 su bardağı kaynamış suya yukardaki malzemeleri ilave edip 5 dk. Demleyin.  Elde ettiğiniz bu karışımı 1 hafta boyunca sabah akşam cildinize uygulayın.

Tarif 3:
120 gr kabuğu soyulmuş badem
1 yumurtanın akı
1-2 çorba kaşığı gül suyu
Bademleri döverek iyice un haline getirin. Yumurta akını çırpmadan katın. Karışım yumuşak bir macun haline gelene kadar gül suyu ilave edin. Elde ettiğiniz maskeyi yüzünüze uygulayın ve 10 dk sonra yıkayın.

11 Mart 2014 Salı

Saç Bakımı

Yazın güneşten, kışın soğuğun etkilerinden dolayı saçlarımız kurur ve saç diplerimiz pul pul olur. Canlı, her zaman parlak saçlar için aslında ihmal edilmemesi gereken bir yapılacaklar listesi mevcut.
• Saçınızı seyrek yıkayın. Fazla yıkamak saçı kurutur, kırılarak yıpranmasına neden olur. 3 günde bir yıkamak büyük şehir yaşamanın kirli havasında zorunludur. Temiz bir çevrede yaşama olanağınız varsa bunu 5 günde bire çıkarabilirsiniz.
• Ergenlik çağındaysanız ya da yağlı ve kepekli bir saçınız varsa saçınızı 2 günde bir yıkamanız gerekir.
• Saç dipleri ve saç üzerinde yer alan asit ve koruyucu lipit tabakayı erittiği için saçınızı çok sıcak suyla yıkamayın. Ilık suyu tercih edin.
• Saç kurutma makinesini yüksek sıcaklıkta çalıştırmayın. Yüksek sıcaklık, fön çekmek ve aşırı sıcak maşalarla saçı şekillendirmek zararlıdır.
• Saçınızı çok gergin bağlayan ağır toka ve taçlar kullanmayın. Bu şekilde kullandığınız toka ve taçlar saçlarınızın köklerinden çekilmesine ve kopmasına neden olur.
• Saçınızı sabunla yıkamayın. Sabun alkali içerdiği için cildi kurutarak mantar ve bakteri üretimine neden olur.
• Saçlı deri tipinize (normal, kuru, yağlı) göre şampuan seçin.
• Saçınızda sedef, ekzema gibi özel bir hastalığınız varsa ya da dökülme gibi bir problem yaşıyorsanız dermatoloğunuzun önereceği kükürt ve katran içeren; mantar ve bakterilere karşı koruyucu özelliği olan ilaçlı şampuanları kullanın.
• İkisi bir arada şampuanları kullanmayın. İkisi bir arada şampuanların kullanımında saç kremi saçta kalması gerektiğinden daha az süre kaldığı için nemlendirme etkisi yeterince olmaz.
• Saçınız çok kuruysa 10 günde bir maske uygulayın.
• Saç dökülmeniz yoğunsa saçınızı beslemek için dermatoloji uzmanınızın önerdiği biotin, çinko, selenyum, metionin, E, B, D vitaminlerini içeren destek ilaçları kullanın.

8 Mart 2014 Cumartesi

Kendinizi Sürekli Yorgun Hissediyorsanız..

Yeterli ve sağlıklı bir uyku uyuduğunuz ve sağlıklı yaşadığınız halde, kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz. Bu yorgunluğunuzun nedeni, yoğun çalışma temponuz veya süper-kadınyaşam tarzınız değil ise rahatsızlığın doktorunuzla konuşmanız gereken başka sebepleri olabilir. Bir aydan fazla devam eden bir yorgunluk hali, muhakkak doktorunuz tarafından değerlendirilmelidir. Yorgunluğun pek çok sebebi olabilir, özellikle hanımlarda en sık görülenleri birlikte inceleyelim.

Kansızlık 
Üretkenlik çağınızda iseniz ve özellikle adet dönemleriniz uzun sürüyorsa, miyomlarınız varsa ya da yakın zaman önce doğum yaptıysanız, bunlara bağlı kan kaybı nedeniyle kadınlarda yorgunluğun birinci nedeni olan kansızlık (anemi) gelişmiş olabilir.
Kansızlığın diğer nedenleri iç kanama veya demir, folik asit ya da vitamin B12 eksikliği olabilir. Böbrek hastalığı gibi kronik hastalıklar da kansızlığa neden olabilir. Baş dönmesi, solukluk, üşüme hissi, kalp atımında hızlanma kansızlığın diğer belirtileridir. Doktorunuz teşhis ve tedavisi ile, kansızlığa bağlı yorgunluk kısa sürede geçecektir.

Tiroid bezinin yetersiz çalışması
Genel olarak enerji düzeyiniz hep düşükse, kendinizi tükenmiş ve hatta biraz depresyonda gibi hissediyorsanız bunların sebebi yavaş çalışan ve normalde vücudun enerji metabolizmasını kontrol eden tiroid bezi olabilir. Kadınlarda sanıldığından çok daha yaygın olan tiroid bozukluğu tiroid hormonlarının düzeyinin saptanmasıyla teşhis edilebilir. Bu hormonlar düşükse dışarıdan hormon takviyesi yapıldığında yorgunluk şikayetiniz kısa zamanda geçecektir.

İdrar yolu enfeksiyonu
Kadınların çoğunda idrar yolu enfeksiyonu yanma veya sık idrara gitme ihtiyacı gibi belirtilerle birlikte çıksa da bazı hastalarda hiçbiri görülmeyebilir ya da hafif geçtiğinden olduğundan fark edilmeyebilir. Sürekli yorgunluk da bu gibi idrar yolu enfeksiyonlarının tek belirtisi olabilir.

Besin intoleransı
Besinlerin bize enerji ve sağlık verdiği kabul edilir ama bazı durumlarda gizli besin intoleranslarının bunun tersine yol açtığı da olabiliyor. Hafif bir besin intoleransı bile kendinizi yorgun hissetmenize yol açabilir. Besin intoleransını, besin alerjisi ile karıştırmamak lazım. Sizin ondan olduğunu düşünemediğiniz rahatsızlıklar verebilen bazı besinler olabilir.
Bu besinlerin farkında olmadan yenilmesi de kendinizi, sürekli yorgun hissetmenize neden olabilir. Bu durum besini tükettikten 72 saate kadar varan bir süre içinde bile olabileceğinden, bir besinin sizde duyarlılık yaptığını ayırt edebilmek normalde pek de kolay olmamaktadır. Eğer böyle sizde belli belirsiz şikayetlere sebep olabilecek besinleri tespit edebildiyseniz şüphelendiklerinizi çıkararak bir eliminasyon diyeti uygulayabilirsiniz.
Duyarlılığınız olan besinleri saptamak için yapılan besin intolerans testleri var. Eğer böyle belli belirsiz şikayetleriniz var, ise bu testi yaptırmanın size gerekli olup olmadığı konusunda doktorunuza danışın, eğer belirli besinlere karşı duyarlılığınız var ise bu siz farkında olmadan vücudunuzda inflamasyon yani iltihapsız iltihaba sebep olabilir, bu durum da size ileride zarar verecek sonuçlara yol açabilir.

Uyku apnesi
Yeterli uyku uyumuyorsanız bu bir yorgunluk sebebi olabilir. Ama ya yeterli uyku uyuyup da uykunuzu almadığınızı bilmiyorsanız? Uyku apnesi olarak bilinen durumda siz uykuda iken genellikle her gece birçok kez nefes almanız durmaktadır. Nefes almayı her kestiğinizde aslında uyku döngünüzü bozacak kadar uyanırsınız ama bunun farkında olmazsınız. Sonuç, gece kaç saat uyursanız uyuyun bütün gün yorgun olmanızdır.
Uyku apnesi konusunda uzmanlaşmış bir doktorun yardımıyla evde portatif sistemlerle veya uyku laboratuvarında bu hastalığa tanı konulması mümkündür.

Tanı konulmamış kalp hastalığı
Kolay bir aktiviteden sonra kendinizi yorgun hissediyorsanız doktorunuzla bir kalp hastalığı ihtimalini değerlendirmenizin vakti gelmiş olabilir. Elektrikli süpürge ile evi temizlemek, bahçe işleri veya olağan günlük işlerinizi yapmak gibi sıradan işler sizi yoruyorsa, kalbiniz buna neden olmuş olabilir. Eğer bu basit hareketlerle gelen yorgunluk hissi hele birdenbire ve sebepsiz yere ortaya çıktıysa, bu ciddi durumların habercisi olabilir, beklemeden doktorunuza danışmalısınız.

Pamuk Gibi Elleriniz Olsun..

Mevsim geçişlerinde ya da kullandığımız temizlik ürünleri nedeniyle ellerimiz kurur ve çatlar. Hem hoş olmayan bir görüntüye neden olan hem de canımızın yanmasına neden olan bu etmenler basit bir el bakımıyla ortadan kalkabilir. İşte yumuşak eller için öneriler…


• Ellerinizin kurumasına izin vermeyin ve sık sık nemlendirin.

• Güneşe aşırı maruz kalmak elleriniz için zararlıdır. Güneş koruyucu faktör içeren bir el kremi kullanın.

• Ellerinizi kirden, tozdan ve kimyasal ürünlerden mümkün olduğu kadar korumaya çalışın. Temizlik yaparken eldiven giyin.

• Ellerinizi yıkadıktan sonra düzgün bir şekilde kurulayın. Aksi takdirde mantar gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

• Sıcak yağ banyosu ve bitkisel bakım ürünleri elleriniz için oldukça yararlıdır. düzenli olarak uygulamaya çalışın.

• 2 hafta ojeli bir biçimde koruduğunuz tırnaklarınızı 3-4 gün dinlendirin. Böylece daha sağlıklı tırnaklara ve ellere sahip olabilirsiniz.

• Tırnaklarınızı oda sıcaklığındaki zeytinyağına batırıp bir süre bekletin. Ellerinize iyi gelecektir.

• Gliserin, limon suyu ve birkaç damla gül suyunu karıştırıp ellerinize 2 günde bir masaj yapın.

Bu Tavsiyelere Uyun!

 Biz kadınlar makyaj yapmayı çok severiz, ama silme konusunda geldimi çok üşeniriz. Makyajın ciltte oluşturacağı olumsuz etkilerden korunmak için makyaj temizliğine dikkat etmeli, cildimize zarar vermeden makyaj temizliğini yapmalıyız.

İşte uzmanların makyaj temizliği hakkında tavsiyeleri…



1- Bazı Akşamlar Makyajımı Silmeye Üşeniyorum. Böyle Zamanlarda Sabah Kalktığımda Ne Yapmalıyım?
Akşam yapmanız gereken işlemi sabah yapabilirsiniz. Cildinizi makyaj temizleyicisi bir ürün ile temizledikten sonra sabah kullandığınız toniğinizi uygulayabilirsiniz. Ancak tekrar makyaj yapacaksanız, biraz beklemelisiniz. Temizleme işleminden hemen sonra fondöten sürerseniz, cildiniz parlar ve fondötenin dayanma süresinde azalma meydana gelebilir.

2- Makyaj Temizleyici Ürünlerin Cildi Tedavi Edici Bir Etkisi Var Mı?
Her gün cildinizi temizleyerek cildinizin yaşlanma sürecini geciktiriyorsunuz. Yani makyaj temizlemek gelecek için yatırım yapmak demektir. Bazen bu temizleme işlemi sayesinde farkında olmadan cildinizde meydana gelen bakterilerden arındırıyorsunuz, bazen ise tıkanmış gözenekleri boşaltıyorsunuz. Bir şekilde cildinizin yaşlanmasına neden olan sorunları tedavi etmiş oluyorsunuz.
.
3- Çok Yoğun Bir Göz Makyajı Yapıyorum Ve Makyajı Silerken Zorlanıyorum. Kirpiklerimin Kopacağından Korkuyorum. Ne Yapmam Gerekiyor?

Yoğun göz makyajı yapan kadınlara genellikle gözler için özel olarak üretilmiş makyaj temizleyici ürünler tavsiye ediliyor. Yalnız göz makyajınızı temizlerken kullandığınız pamuğa çok miktarda ürün dökmek yerine birden fazla pamuk kullanmaya özen göstermeli, pamuğu bir müddet gözünüzün üstünde tuttuktan sonra kirpiklerinizi aşağıdan yukarıya doğru silmeyi denemelisiniz. Böylece kirpiklerinizde herhangi bir kopma işlemi meydana gelmez.

4- Bazen Suya Karşı Dayanıklı Maskara Kullanıyorum Ama Daha Sonra Silmekte Zorluk Çekiyorum. Bunun İçin Özel Bir Yöntem Var Mı?

Su ve yağ olmak üzere iki bazlı ürünleri tercih etmelisiniz. Ürünün yağ bazlı kısmı makyajı temizlerken, su bazlı kısmı yumuşatıyor ve kirpiklerin zarar görmesini engelliyor.

5- Sadece Yüz İçin Olan Makyaj Temizleyici Ürünü Gözlerimde de Kulanabilir miyim?
Tabi ki kullanabilirsiniz. Ancak uygulama sırasında gözünüzü kapalı tuttuğunuza özen göstermeli ve gözünüzü açmadan önce iyice yıkamalısınız. Göz makyajınızın tamamen sildiğinden emin olmak için de pamukta herhangi bir iz görmeyene kadar silme işlemine devam etmelisiniz. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli şey aynı pamuğu birkaç kez kullanmamak. Uzmanlar makyaj temizlerken sürekli temiz pamuk kullanılmasının daha yararlı olduğunu dile getiriyor.

6 Mart 2014 Perşembe

Deneyin Bakın Neler Olacak!

Yağlı cilde sahip kişiler alın, çene ve burun bölgesinde siyah nokta sorunu yaşanabilir. Cildin aşırı yağ üretmesi ve derinlemesine temizlenmemesi siyah nokta oluşumunu destekler. Cildinizin sağlığını korumak, siyah nokta ve sivilce sorununu en aza indirmek için öncelikle cilt bakım alışkanlıkları kazanmanızı öneriyorum. Aşağıdaki öneriler bu konuda size yardımcı olabilir. Makyajla uyumamak gerektiğini biliriz ama bu kurala uymayız. Oysaki cilt hücreleri geceleri yenilenir ve oksijene ihtiyaç duyar. Makyaj malzemeleri cilt gözeneklerini tıkar ve nefes almasını önler. Sonucunda cilt kendini yenileyemez ve tıkanan gözenekler siyah noktaya dönüşür. Günde 2 litre su içmek hem genel hem de cilt sağlığınız için gereklidir. Su; içerdiği mineraller sayesinde cildin yenilenmesini ve sağlığını korumasına yardımcı olur. Özellikle kapalı ortamda çalışıyorsanız cildiniz için mutlaka su içmeye özen gösterin. Aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durmalıyız. Kızartma gibi aşırı yağlı yiyecekler hem kilo almamıza hem de cildimizin daha fazla yağ üretmesine neden olur. Özellikle yağlı cilde sahip kişilerin bu tür yiyecek tüketimini azaltması gerekir. Haftada bir kez derinlemesine temizlik yapmalıyız. Kirli hava, makyaj malzemeleri gibi dış etkenlerle tıkanan cilt gözeneklerini temizlemek için banyo sonrası derinlemesine temizlik ürünlerini kullanmalıyız. Buharın etkisiyle açılan cilt gözenekleri daha iyi temizlenecektir.
Siyah noktalardan kurtulmak için birçok bitkisel kürden faydalanabilirsiniz. Bu tarif edeceğim kürler genelde çok işe yarıyor. Uygulama süreleri ise size bağlı hiç birinin zararı yok.  Gün aşırı yapabilirsiniz, haftada 2 kere yapabilirsiniz, ama bir kere uygulamayla olmaz. Bunu şöyle düşünebiliriz, mesela dr. bize bir ilaç verdiğinde onu bir defa içip bırakın demiyor. Şifa olması için o ilacı birçok kez tüketmemiz gerekiyor. Bu cilt bakım kürlerini de o şekilde düşünün. Şimdi hepsi bir birinden kolay ve masrafsız kürlerimize bir göz atalım:

-1 tatlı kaşığı Türk Kahvesini 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı ile karıştırıyoruz. Bu kremsi maskeyi göz çevrelerimiz hariç, siyah nokta bulunan kısımlara dairesel hareketler ile uyguluyor, peeling işlemi yapıyoruz. Sonra da yüzümüzü soğuk su ile yıkıyoruz. Soğuk su cilt için çok önemli bir güzellik ürünüdür.

-1 kâse yoğurt ve 1 limonun suyunu karıştırıp yüz ve boyun bölgenize masaj yaparak sürün. 15 dakika bekleyip ılık suyla durulayın.

-3 tatlı kaşığı bebek pudrasını  4-5 damla limon suyu ile(normal kıvama gelsin)karıştırın, yüzünüze sürün ve 15 dk bekledikten sonra ılık suyla yıkayın.

-Yumurtanın akının içine şeker atıp köpük oluncaya kadar karıştırın. O oluşan köpükleri suratınıza sürün ve 15 dk kadar bekleyin, sonra ağda yapar gibi parmağınızın ucuyla temizleyin.

-Patatesi rendeleyin ve suyuyla beraber yüzünüze sürün. Bir süre bekledikten sonra yıkayın.
-1 kaşık karbonat ve 1 kaşık şekeri ılık suda karıştırın macun gibi olduktan sonra yüzünüze sürün, kuruyunca yıkayın. Daha sonra yüzünüze limon sürün o da kuruyunca tekrar yıkayın.

-1 tane limonun suyunu sıkın ve suyunun içine 3 tane aspirin atın ve çay kaşığı yardımıyla aspirini eritin. Yüzünüzü sabunla yıkayın ve hazırladığınız karışımı sürün. En fazla 3 gün içerisinde gözlerinize inanamayacaksınız.


-1 kaşık yoğurdun içine 1 kaşık karbonatı karıştırıp maske halinde siyah noktalarınıza sürün.

CC Kremleri Ne Kadar Tanıyorsunuz?

CC krem Color Correcting anlamına geliyor, yani  BB kremden farklı olarak cilt tonunu daha çok eşitlemesi, daha fazla koruma ve içeriğinde bulunan vitaminler ve mineraller ile ciltteki kızarıklık ve solgunluk gibi sorunlara çözüm üretmesi için tasarlanmış ürünlerdir. Aslında yapı olarak BB kremlere benziyor ama daha kıvamlı ve renk düzenleme özelliği daha yüksek olarak  geliştirilmiş.
Cilde daha yumuşak bir his verdiği gibi, güneş koruma özellikleri de BB kremlere nazaran daha yüksek arkadaşlar. Benim en çok beğendiğim yanları ise daha az yağ içermesi ve kapatıcılık özelliklerinin daha fazla olması. Makyaja daha güzel bir zemin hazırladığı tartışmasız bir gerçek. Bu kremleri akneye meyilli bir cildiniz, donuk ya da kızarıklarınız ya da koyu lekeleriniz varsa tercih etmelisiniz. Piyasada bulunan CC kremlere göz atacak olursak;

Erborian CC Krem
Sephora'larda satışa sunulan Erborian CC Krem, ilk yaşlanma etkilerinden koruyor. Cildi nemlendirirken parlaklık veren krem, cildi koruyor ve kusurların azalmasına yardımcı oluyor. Böylece cilt anında parlak ve ışıl ışıl oluyor. Aynı zamanda UVB içeriği sayesinde zararlı ışınlara karşı cilt koruması da sağlayan krem, kusurların görünümünü belirsizleştirerek mükemmellik sağlıyor.

Chanel CC Krem
Cilt bakımı ve makyajın bir araya gelişini yansıtan en güzel ürünü yarattığını iddia eden Chanel, CC krem piyasasındaki en iddialı markalardan… Chanel’in 5 işlevi tek bir adımda gerçekleştiren CC kremi, cildi ferahlatıyor, nemlendiriyor, güneş ışınlarından koruyor, renk tonu eşitsizliklerini dengeliyor ve dış etkenlere karşı cildinizde adeta bir kalkan oluşturuyor.

Clinique Superdefense CC Krem
Cildinize baktığınızda eskisi kadar sağlıklı, canlı ve pürüzsüz olmadığını görüyorsanız nedenini hemen açıklayalım; zamana bağlı meydana gelen cilt tonunuzdaki kaçınılmaz değişiklik.
Cilt tonu düzenleyici teknolojiye sahip Clinique CC Krem cildinizi eski sağlıklı ışıltısına kavuşturmayı hedef alıyor. İçerisindeki güneş koruyucusu ile cildi zararlı güneş ışınlarından koruyor ve cilde yoğun nem sağlıyor.

Olay Total Effects CC Krem

Yaşlanmanın 7 belirtisiyle savaşan Olay CC Krem, kırışık ve çizgilerin görünümünde azalma sağlıyor, cilt tonu eşitsizliklerini dengeliyor, yaşlanmayla ortaya çıkan lekelerin görünümünü azaltmaya yardımcı oluyor. Aynı zamanda hücre yenilenmelerini destekliyor, cildi nemlendiriyor, nem kayıplarına karşı bariyer oluşturuyor ve cildi aydınlatıyor.

BB Kremleri Ne Kadar Tanıyorsunuz?

BB krem son bir senedir gördüğümüz ve sık sık karşımıza çıkan yeni nesil bir cilt bakım ürünü. Piyasada pek çok değişik markanın çeşit çeşit BB krem ürünü var. Kimi nemlendirici etkili, kimi kusursuz bir cilt vaat ediyor, kimi bb kremler ise fondöten etkisinin yanı sıra yaşlanma karşıtı etkileri de barındırıyor. Güneşten koruma faktörlü BB Kremleri de atlamamak lazım tabi. Kimi markalar BB kremlerinde gfk 15+ uv koruması da sunuyor.
BB krem, çok fonksiyonlu olmasıyla ün kazanmış. Cildi pürüzsüzleştirirken aynı zamanda iyileştirmeyi de hedefliyor. Ki zaten BB krem, Blemish Balm Cream yani özetle dilimize çevirirsek Sivilce Balsamı olarak adlandırılıyor. İşte bu açıdan ele alacak olursak BB kremler yüz üzerindeki kırışıklıkları, ince çizgileri ve göze çarpan lekeleri kapatıcı, cildi netleştirici, sıkılaştırıcı ve güneşten koruyu kremler olarak kullanılıyor.
Aynı zamanda doğal renklerdirici de oln BB kremler fondöten işlevi de görüyor. Tabi ki bu etkilerinin azlığı ya da çokluğu kullanılan markaya göre değişiyor. Kimi markaların ürettiği BB kremlerin kapatıcı özellikleri o kadar da fazla değil. Ama genel olarak bütün bb kremler renkli. Açık ton ve orta ton olarak piyasaya sunuluyor. Cilt renginize uygun olan BB kremi almak da size kalmış.
Pek çok marka pek çok değişik etkiye sahip BB Krem üretiyor. Bize düşen de zevkimize ve bütçemize uygun BB kremi seçerek kullanmak. Tabi ki öncelik cildimizin ihtiyaçları. Cildimiz ne istiyorsa ona onu vermeliyiz.
Piyasada hali hazırda satışı bulunan BB krem markalarına bir göz atalım. Bakalım hangi marka hangi özellikli BB kremiyle piyasada yarışıyor. Garnier BB Cream cildi 24 saat nemlendiriyor. Kremin içeriğinde bulunan mineral pigmentler cilde uygulandığı anda hızlı bir şekilde nüfuz ediyor ve cilt tonunu dengeliyor. Cildinizdeki pürüz ve çizgileri gizliyor. İçeriğinde bulunan C vitaminin ciltte yarattığı anti-oksidan etkisi ile cildinizi aydınlatarak canlılık kazandırıyor. Cildinize sağlıklı bir ışıltı veriyor. 15 faktörlü koruma özelliği ile cildinizi güneşin zararlı ışınlarından koruyor.
pure beauty bb krem
Pure Beauty Yasemin Suyu Özlü BB Krem Watsons’da satılıyor. Pure Beauty’nin geliştirdiği Yasemin Suyu Özlü BB Krem, lekeli ve akneli ciltler için muhteşem bir kapatıcı özelliğe sahip olmasının yanı sıra cilt dokusunu iyileştiriyor. UV koruma özelliği de olan nemlendirici ve ferahlatıcı ürün, anti aging ve anti-oksidan özellikleri ile cildi besleyerek parlaklık veriyor ve kırışıklıkları onarıyor.
clinique bb krem
En çok satan BB kremlerden biri de Clinique Age Defense BB Cream SPF 30. Koyu lekeler, renk eşitsizliği, sivilce izleri ve gözenekler anında yok oluyormuş. Çizgi ve kırışıkların görünümünü azaltıp, daha genç görünmenizi sağlıyormuş. Cildiniz daha aydınlık görünüyor ve orta düzeyde kapatıcılık sağlıyormuş. Bu “-muş”ları bir an önce kişisel deneyime çevirmek lazım, listede alındı en kısa sürede bu ürünü de deneyeceğim.
nivea bb krem
NIVEA‘nın BB kremi sadece ton farklılığını değil kırışıkları da yok edici özelliğe sahip. Q10 Plus Kırışık Karşıtı Kapatıcı BB Krem, içindeki doğal aktifler Q10 ve kreatin nedeniyle kırışıkların görünümünü gözle görülür derecede azaltıyor, yeni kırışıkların oluşumunu önlemeye yardımcı oluyor. Tüm cilt tonlarına uygun olan ürün günlük nemlendirici olarak da kullanılabiliyor.
la roche posey bb krem
La Roche Posay’in cilt kusurlarına, kızarıklıklara, solgun görünüme, nemsizliğe ve güneş lekelerine çözüm arayanlar için üretilen Hydreane BB kreminin açık ve orta olmak üzere iki tonu var.
Hydreane BB kremi tüm yüzünüze uygulayabilirsiniz ama göz çevresinde kullanmayın. Cilt tonu solgun, renksiz kişiler; çok açık ya da koyu tenli olanlar; cildinde rosacea, lekelenme, kızarıklık, sivilce izleri olanlar; günlük nemlendirme ve korumayı bir arada tercih edenler ve ince yapıdaki krem sevenler için ideal.
the body shop bb krem
İki özelliği bir arada bulunduran yapısı ile dikkat çeken The Body Shop ALL-IN-ONE BB Krem, hem makyaj hem de cilt bakım ürünü olarak kullanılabiliyor. Hafif formülü ile nemi 24 saat boyunca cilde hapsetmenin yanı sıra cilde sürüldüğü anda ten rengine uyum sağlıyor.
kiehls bb krem
Cilt kusurlarını ve renk tonu eşitsizliklerini düzeltirken bir yandan da cildinize ışıltılı bir kapatıcılık sağlayan Kiehl’s Actively Correcting&Beautifying BB krem, bizce bir makyaj ürününden daha çok cilt bakımı ürünü olarak kategorilendirilmeli…
Düzenli kullanım sonucunda cilt kusurlarında düzelmeler sağlayan Bb krem, yüksek güneş koruması sayesinde de cildi etkili bir biçimde koruyor.
mac bb krem
M.A.C’in “hepsi bir arada” ürünü Prep + Prime BB Beauty Balm, cildi derinlemesine nemlendiriyor, aydınlatıyor ve tüm gün konfor sağlıyor. Yüksek SPF koruma ve kremsi yapısını optik inci pigmentleri ile harmanlayan Prep + Prime BB Beauty Balm SPF 35, cildinizi hayalini kurduğunuz kusursuz makyaja hazırlarken aynı anda renk eşitliği sağlıyor ve yaşlandırıcı zararlı dış etkenlere karşı kalkan görevi görüyor.
estee lauder bb krem
Fondöten ve cilt bakımı uzmanlığının mükemmel birleşimi… Tüm ihtiyaçlar Estee Lauder DayWear BB Cream‘de bir arada! SPF 35 güneş koruması cildinizi güneşin zararlı ışınlarından korur ve ileri düzey anti-oksidan koruması ile ilk yaşlanma belirtilerinin oluşumunu engeller. Aynı zamanda renkli yapısı ile cilt kusurlarınızı kapatarak doğal ve mat görünüm sağlar.
erborian bb krem
Erborian BB Cream Au Ginseng, cilt bakımı ve güneş koruması etkilerini içeren renkli bir nemlendirici. Tüm kusurları gizleyerek cilt tonunu eşitliyor ve cildi besliyor. Anında etki gösteren krem, doğal, pürüzsüz ve kusursuz bir bebek cildi vaat ediyor.
Ürün, içerdiği Ginseng ile cildi aktif olarak uyarıyor ve yeniden canlandırıyor, meyan kökü ve zencefille ise toksinleri atıp serbest radikallere karşı güçlü bir savunma sağlıyor. Cildi güneşin zararlı UVA ve UVB ışınlarından koruyor, tahriş olmasını engelliyor. Uzun süreli kullanımda yaşlanmaya karşı koruyan krem, cildi yeniliyor ve yeniden canlandırıp enerji veriyor.
diadermine bb krem
Diadermine, size bir BB kremden beklediğinizden çok daha fazlasını vaad ediyor. Diadermine Lift+BB Krem, cildinizi sıkılaştırıyor, pürüzsüzleştiriyor, kusurlarını düzeltiyor ve aynı zamanda cilt tonunu eşitleyerek aydınlık ve canlı bir görünüm kazanmasına yardımcı oluyor.
Bu 6 özel etkinin yanı sıra diğer BB kremlerden farklı olarak da yaşlanmaya karşı cildinizi koruyarak, sıkılaştırıcı etki sağlıyor.
maybelline bb krem
Cilde doğal bir ışıltı kazandıran Maybelline Dream Fresh BB Cream, cilt tonuna uyum sağlıyor. SPF 30 ile UV ışınlarından koruyan krem, gün boyu nemlendiriyor. Cilt kusurlarını kapatıyor, yağ içermiyor.
dr brandt bb krem
Her tür renk tonuna, yapısına ve tipine uygun, cildi pürüzsüzleştirip hataları düzelterek kusursuz bir görünümü destekleyen Dr. Brandt Flexitone BB Cream, benzersiz bir kapatıcılık sunuyor. Bu yenilikçi kremin tek tonu çoğu cilt tonuyla mükemmel biçimde bütünleşerek geleneksel fondöten ve kapatıcıya hafif yapıda ve çok işlevli bir alternatif sunuyor.
Flormar bb krem

“5 in 1″ özelliği ile birçok fonksiyonu bir arada sunan Flormar BB krem, cildinizi pürüzsüz ve doğal görünüme kavuştururken, cilt tonunu dengeliyor, aynı zamanda besliyor ve nemlendiriyor. Ayrıca SPF 15 ile güneşin tüm zararlı etkilerine karşı cildi koruyor.

Bu Bilgiye Çok Şaşıracaksınız!

Hanımlar vereceğim  bu bilgiye çok şaşıracaksınız! Limonun her türlü kanser  üzerinde ne kadar büyük bir etkisi olduğuna inanamayacaksınız. Limonun birçok vasfı sayılabilir ama en ilgici urlar, yumrular, tümörler, kistler üzerindeki etkisidir. Limon kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir üründür. Kemoterapiden çok daha etkilidir. Bu nedenle limon özünü laboratuvarlarda üretmeye çalışan bilim adamları var. Limon tedavisi kemoterapinin korkunç etkilerini göstermez. Bu bitkinin her türlü kansere karşı iyileştirici etkisi kanıtlanmıştır. Ayrıca geniş spektrumlu anti bakteriyel olarak iltihaplara, enfeksiyonlara ve mantara karşı kullanılır. Dahili parazit ve bağırsak kurtlarına karşı etkilidir. Çok yüksek tansiyona karşın kan basıncını düzene sokar. Anti depresandır, strese ve asabi bozukluklara iyi gelir. Limon ağacından elde edilen bileşiklerin, bütün dünyada kemoterapide kullanılan Adiamycin ürününden 10000 kat daha iyi olduğu saptanmış, kanser hücrelerinin gelişmesini  yavaşlattığı gözlenmiştir. Daha da  şaşırtıcı gözlem şudur ki: Limon özü kötü huylu kanser hücrelerini tahrip ederken sağlıklı hücrelere hiç zarar vermemektedir. Limonun, dinçleştirici ve vücuttaki toksinleri giderici etkisi de çok büyüktür. Bu etkilerin hepsini göz önünde bulundurursak;   yapmamız gereken şey limonu yıkayıp öylece  buzluğa koymak.  Donduğunda çıkarıp, kabuğunu soymadan rendeleyip yemeklerin üzerine serpebilirsiniz , salatalara, makarnalara, balık yemeklerine, çorbalara, meşrubatlara vs. her şeyde kullanabilirsiniz. Bu tamamen size kalmış. Ama inanın yemeklerinize çok ayrı bir lezzet katacak benden demesi. Ayrıca rendelenmiş limonunuz, limonun sadece suyunda bulunan vitaminden 5 ya da 10 kat daha fazla vitamin bulundurur.Bu şifadan mahrum bırakmayın kendinizi ve sevdiklerinizi.

5 Mart 2014 Çarşamba

Aranız kimlerle iyi

Malumunuz biz kadınların en çok ilgisini çeken konulardandır Astroloji. Her zaman inanmayız ama yine de bakmadan geçemeyiz :) Şimdi de bakalım bakalım hangi bu burç, hangisiyle, ne derece anlaşıyor..




Koç
Arası çok iyi: Aslan, Yay
İyi: Boğa, İkizler, Kova, Balık
Kötü: Yengeç, Terazi, Oğlak
Ne iyi ne kötü: Başak, Akrep
Boğa
Arası çok iyi: Başak, Oğlak
İyi: İkizler, Yengeç, Balık, Koç
Kötü: Kova, Aslan, Akrep
Ne iyi ne kötü: Terazi, Yay
İkizler
Arası çok iyi: Terazi, Kova
İyi: Yengeç, Aslan, Koç, Boğa
Kötü: Başak, Yay
Ne iyi ne kötü: Akrep, Oğlak, Balık
Yengeç
Arası çok iyi: Akrep, Balık
İyi: Aslan, Başak, Boğa, İkizler
Kötü: Koç, Terazi, Oğlak
Ne iyi ne kötü: Yay, Kova
Aslan
Arası çok iyi: Yay, Koç
İyi: Başak, Terazi, İkizler, Yengeç
Kötü: Akrep, Kova, Boğa
Ne iyi ne kötü: Koç, İkizler
Başak
Arası çok iyi: Boğa, Oğlak
İyi: İkizler, Yengeç, Balık, Koç
Kötü: Kova, Aslan, Akrep
Ne iyi ne kötü: Terazi, Yay
Terazi
Arası çok iyi: Boğa, Başak
İyi: Kova, Balık, Akrep, Yay
Kötü: Koç, Yengeç, Terazi
Ne iyi ne kötü: İkizler, Aslan
Akrep
Arası çok iyi: Balık, Yengeç
İyi: Yay, Oğlak, Başak, Terazi
Kötü: Kova, Boğa, Aslan
Ne iyi ne kötü: Koç, İkizler
Yay
Arası çok iyi: Koç ve Aslan
İyi: Oğlak, Kova, Terazi, Akrep
Kötü: Balık, İkizler, Başak
Ne iyi ne kötü: Boğa, Yengeç
Oğlak
Arası çok iyi: Boğa, Başak
İyi: Kova, Balık, Akrep, Yay
Kötü: Koç, Yengeç, Terazi
Ne iyi ne kötü: İkizler, Aslan
Kova
Arası çok iyi: İkizler,Terazi
İyi: Yay, Oğlak, Balık, Koç
Kötü: Boğa, Aslan, Akrep
Ne iyi ne kötü: Yengeç, Başak
Balık
Arası çok iyi: Yengeç, Akrep
İyi: Oğlak, Kova, Koç, Boğa
Kötü: İkizler, Başak, yay
Ne iyi ne kötü: Aslan, Terazi

up