28 Şubat 2014 Cuma

Neşeli Tabaklar ile Sofralarınızı Şenlendirin

Genelde hanımlar sofra süslemeye, tabak süslemeye meraklıdırlar.Aslında içinde süs olan her konuya meraklıyız da neysee J Benim ilgimi çeken çok fazla tarif var.Muhtemelen sizin de ilginizi çekebilir.Hem yapılışı çok basit hem de sofralarımızda görsel şölen oluşturan, yemeği eğlenceli hale getiren bu tarife çocuklar da fazlasıyla bayılıyor.İşte size değişik ve oldukça kolay bir kaç  fikir..
Bu tarifi benimle paylaştığı için Güzin Abla'ya teşekkür ederim.








İşte 2014 İlkbahar-Yaz Renk Trendleri

Kızlar bu yaz yine cıvıl cıvılız. Hiç araştırdınız mı bu yılın moda renklerini? Eğer araştırmadıysanız hiç zahmet etmeyin ben sizin yerinize de araştırdım.İşte bu kış günlerinde içimizi şimdiden ısıtacak ilkbahar-yaz renk koleksiyonu.
-Orkide Moru:Mutluluk ve neşe veren, özgüveni arttıran, egzotik ve etkileyici olarak tanımlanan Orkide Mor u, bence bu senenin en gözde rengi olacak.Baştan aşağı mora bürünmek istemiyorum; fakat modayada uymak istiyorum diyorsanız kolayı var!Sarı, beyaz, gri, bordo lacivert gibi renklerle kombininizi tamamlayabilirsiniz.
-Lavanta Rengi:Romantizmin ve masumiyetin rengi olan ve aynı zamanda melankolik duygularıda dışa vuran  Lavanta ve tonları bu ilkbahar ve yaza damgasını vuracak.
-Pembe:Modacılar, birkaç sezondur vazgeçemedikleri pembe renk ile yine ilkbahara romantik bir giriş yapmaya hazırlanıyor.Coşkunun, mutluluğun, saflığın, ümidin ve elbette aşkın simgesi olarak bilinen pembe en parlak şeker ve mercan tonlarından  en soft inci tonlarına kadar yeni sezonda hem oldukça güçlü hem de oldukça iddialı.
-Kırmızı: Her sene farklı tonlarıyla trend renk olmasına alışık olduğumuz kırmızı, bu sene de solgun kırmızıdan parlak ateş kırmızısına kadar her tonu ile koleksiyonlardaki yerini alıyor. Ve özellikle kırmızı rengine biraz daha canlılık, hareketlilik ve romantizm katan biber kırmızısı tonu ile de sezonun gözdelerinden biri olmayı başarıyor.
-Mavi: Barışçıl ve sakinleştirici, etkisi  ile insan psikolojisine de faydalı olan mavi renginin Arapça "ma" yani su anlamına geldiğini Ma’i den dilimize Mavi olarak geçen sözcüğünün Arapça "su gibi" anlamına geldiğini duymuş muydunuz? Benimde yeni öğrendiğim bu bilgiyi sizlerle paylaştıktan sonra  gelelim hayatımızda en çok rastladığımız, dünyamızın  hakim rengi olan mavinin önümüzdeki sezonda ki yerine. Mavi renk kobalt mavisi, indigo, gökyüzü yada deniz mavisi hatta pastel gibi birçok tonu ile 2014 bahar koleksiyonlarında ön sıralarda yerini almış bile.
-Yeşil: Her tende farklı bir yansımaya sahip olan yeşil ve tonları giysilerden aksesuarlara hatta makyaj modasına  kadar birçok alanı etkisi altına almayı başarmış durumda. Geçen sezon  parlayan zümrüt ve mint yeşili tahtını  önümüzdeki bahar sezonunun açılışı ile orijinal adı “hemlock” olan baldıran otu ve lületaşı yeşiline bırakıyor. Yeşilin her iki tonuda orkide morundan sonra sezon koleksiyonlarında en çok kullanılan renk olmuş diyebilirim. Yenilenmenin ve bereketin sembolü olan yeşilin yeni tonlarını herkes kullanıp gözünüzde eskimeden gardırobunuzda yer vermek için sizde daha fazla gecikmeyin.
-Turuncu: Birkaç sezondur parlayan ve büyük çıkış yapan turuncu renk önümüzdeki sezon da ışıltısını devam ettiriyor. Baharın gelişi ile zaten gözümüzün iyiden alıştığı capcanlı turuncu tonlarını pek çok elbisenin, kıyafetin, kemerin, aksesuarın, çantanın ve ayakkabının üzerinde görecek gibiyiz. Özellikle horozibiği çiçeğinin turuncu rengi sezon koleksiyonlarında en çok kullanılan ton olarak karşımıza çıkıyor. Eğer sizde dikkat çekmeyi seviyorsanız, bu renk tam size göre.
-Sarı: Aslına bakarsanız turuncu renk ne zaman trend olsa, turuncu ile güzel bir uyum gösteren sarı da bir o kadar popüler hale geliyor. Bu sezonda kural bozulmuyor ve en uçuk tonlarından parlak limon sarısına kadar uzanan renk skalası ile gelecek sezonun renk  trendlerinde sarı oldukça geniş yer kaplıyor. Özellikle söylemeliyim ki otoritelerce  Frezya Sarı’sı tüm sıcaklığı ve enerjisi ile  sezonun  sarı tonu olarak ilan edilmiş durumda.
-Gri: Aslında  yumuşak cıva dan, kum  grilerine kadar birçok tonun kullanıldığı 2014 bahar sezonunda en ön çıkan gri tonu güvercin grisi olacak.
-Altın Rengi: Eğer altın rengini kıyafetleriniz de kullanmak sizin için fazla iddealı gelir ise altın tonlarında bir ayakkabı giymeyi ya da altın yansımalara sahip küçük bir el çantası ile giysilerinizi kombinlemeyi  mutlaka denemelisiniz. Ayrıca senelerce “kıro” yakıştırması yüzünden gönül rahatlığı ile kullanamadığınız altın renkli aksesuarlarınızı da dilediğinizce takıp takıştırmanın tam zamanı. Dozu kaçmadan tabiiJ

-Siyah&Beyaz: Dengeyi  ifade eden bir birliktelik, siyah ve beyaz. Sezonda özellikle “ Monokrom” yani siyah ve beyazın  bir kombinde buluşması olmazsa olmazlardan. İster tek parçada ister iki, isterse desen yada çizgide buluşsun, siyah ve beyaz hep bir arada. Geçmişten günümüze kadar Moda Dünyası’nı etkisi altına alan bu büyülü dünyanın bitmeyen aşkı, siyah ve beyaz, tıpkı “yin-yang “ ın gece ve gündüz, karanlık ve aydınlık, iyilik ve kötülüğü sembolize ettiği, zıtlıkların uyumunu  moda da hem feminen hem maskülen, hem güçlü hem sakin, hem kontrollü hem konforlu bir tarzın altını çizerek yapıyor.

27 Şubat 2014 Perşembe

Kızlaar 5 Yaş Gençleşiyoruz

Çok süper bir maske tarifi buldum acayip etkili, çok basit ve masrafsız.Kesinlikle denemenizi tavsiye ediyorum.Anlatımımda eksik bir şeyler olmasın  diye direk uygulamalı  videosunu yayınlıyorum.Umarım herkes faydalanır bu gençlik iksirinden :)



Porselen Gibi Bir Cilde Kavuşuyoruz

Porselen gibi bir cildimiz olsun istiyorsak yapmamız gereken çok basit.Mısır unu,  beyaz kil, herhangi bir el kremi ve su .Bunların hepsi eşit miktarda olacak.Yani hepsinden birer  tatlı kaşığı olabilir ya da isteğinize göre.Bu malzemeleri  karıştırıp yüzümüze güzelce sürüyoruz .Daha sonra kolayca çıkartmak için tekrardan elimize mısır ununu alıp yüzümüze sürte sürte çıkarıyoruz.Zaten nasıl yuvarlanıp çıktığını göreceksiniz.Ilık suyla yıkayıp, kağıt havluya kuruluyoruz.İşte  bu kadar.

26 Şubat 2014 Çarşamba

Sivilcelere Son Vermenin Zamanı Geldi..

  Evet arkadaşlar şimdiki makalemi  yine başa çıkmakta çok zorlandığımız , güzelliğimize gölge düşürmeye çalışan düşmanımız sivilceye armağan ediyorum.Bildiğimiz üzere sivilcenin bir çok sebebi var, en baş sebeplerinden biri  bir önceki makalemde bahsettiğim adet dönemi.Tabiki başlı başına tek sebebi  bu değil.Örneğin yataken saçımızı muhakkak  toplmamamız gerekiyor.Alnımıza, yanağımıza deymemesi gerekiyor.Çünkü saçımız ne kadar temiz olursa olsun akşama kadar çok fazla bakteri oluşuyor ve buda saçımızdan cildimize temas ettiği için cildimize geçiyor ve sivilceyi tetikliyor. Ayrıca sivilcenin 3 derecesi bulunuyor.1. derece yüzümüzde 1 ile 10 arası sivilce olması, 2. Derece 10 ile 40 arası, 3. Derece ise 40 ve üstü sivilce bulunması.Eğer sivilceleriniz 1. Derece ise  bu araştırdığım bitkisel kürler,maskeler kolaylıkla sivilcelerimizden kurtulmamızı sağlıyor.Bu arada aşağıda yazdığım tarifleri uygularken evinizde soyduğunuz salatalıkları kesinlikle telef etmeyin.O kabuğu alın yüzünüze yapıştırın 15-20 dk dursun yüzünüzde, muhakkak faydasını göreceksiniz.Bu arada portakal, greyfurt ve beyaz üzümün sivilceleri tetiklediğini sakın unutmayın ve de günde en az 2 defa cildinizi temizleyin, ayda 1 defada olsa cildinize peeling uygulayın.Bunların yanı sıra sivilcelerimizle kesinlikle oynamamamız onları patlatmamamız gerekiyor; çünkü biz göremiyoruz  ama o iltihapların hepsi dışına çıkmıyor içinde kalanlar her yere yayılıyor. Tariflerimize gelecek olursak;

- 1tatlı kaşığı lavantayı 1 bardak suda 7-8dk  kaynatıp ılıdıktan sonra süzüp yudum yudum için.Dibinde kalan birkaç yudumu pamukla sürtmeden sadece dokunarak sivilcenin üzerine dokundurun.Çok güçlü bir Antibakteriyaldir.15 gün içip, 7 gün ara verin, tekrardan 10 en fazla 15 gün uygulayın ve sonlandırın.Ondan sonra dönem dönem uygulanabilir.

-2 tatlı kaşığı beyaz kil, 1 tatlı kaşığı kayısı yağı(yoksa zeytin yağı), 2 yemek kaşığı elma sirkesini karıştırıp  sürüp  15-20 dk bekletiyoruz ve soğuk suyla yıkıyoruz.Haftada 1 ya da 2 sefer uyguluyoruz.

-1 tutam papatyayı suda kaynatıyoruz ılıdıktan sonra süzüp, bir kavaoza koyup dolapta bekletiyoruz.Bunu vaktimiz var ise pamuğa ya da gazlı beze sürüp cildimizde bekletiyoruz, vaktimiz yok ise tonik olarak kullanmamız gerekiyor.

-Yarım limonun suyunu bir karıştırma kabına sıkın. Daha sonra içine 1 yemek kaşığı şekeri ekleyerek iyice karıştırın.Temizlenmiş cildinize göz çevrenize dikkat ederek sürün.Maskeyi 15 dakika kadar beklettikten sonra yüzünüzü ılık suyla yıkayın.


-Ayn-ı sefa çiçeği ve meyan kökü  harikadır bu konuda.1yemek kaşığı kadar ayn-ı sefa çiçeği, 1 kök kadar meyan  kökü,  1tatlı kaşığı deniz tuzu ve ya iyotlu tuz, 1 limonun suyu ve 300 gr. Kaynamış su. Bunları bir kabın içerisinde birkaç gün beklettikten sonra süzün .Günde 5-6 defa cildimizi bunla temizlememiz gerekiyor.Ayrıca bu karışımın aynısını yatmadan önce yapıp buğuna durup yüzümüzü yıkamadan hafifçe kurulayıp yatın, sabah kalktığında sivilcelerin küçüldüğünü göreceksiniz.

Bu Adet Sancıları Bitecek..

Biz  kadınlar doğamız gereği her ay adet döneminin sıkıntılarını, streslerini yaşamak durumundayız.Adet  dönemi yumurtlamadan yaklaşık 14 gün sonra başlar. Çatlamış yumurta, eğer gebelik oluşmazsa işlevini kaybeder. Salgılanan hormonların azalması ile rahim içi doku beslenmesi bozulur ve buna bağlı olarak kanama ile dökülür. İki-yedi gün süren kanamanın ardından  rahim içindeki doku tamamen incelir. Ağrı yapan bazı maddeler salgılanır, bazen adet kanaması ile  birlikte rahim ile yumurtalıklar arasında bağlantı kuran ve karın içi boşluğa açılan tüplerden karın içine de kan akar. Bu da ağrıya sebep olur.Bazılarımız bu dönemi problemsiz atlatırken, bazılarımız için ise tam bir kabus olur.Karın, kasık ağrıları, kramplar, mide bulantıları, saçma sapan duygu değişiklikleri vs.. Bu sıkıntıları en aza indirgeyebilmek için biraz araştırma yaptım.Umarım hepimiz için faydalı olur.Öncelikle alternatif tıpa başvurmak istemeyenler için Majezik agrı kesici hapın iyi geldiğini biliyorum, ama tabiki yan etkileri çok olduğundan dolayı alternatif tıp bana daha cazip geliyor.Bu arada bu dönemde üşütmemek çok önemlidir.Özellikle ayağımızdan çorabı eksik etmemek lazım.Ve diğer yöntemlere gelecek olursak;
-Maydonoz: Bol bol maydonoz yemek iyi gelir.

-Zencefil Çayı: Etkili bir ağrı ve iltihap giderici olan zencefil menstürel  kramplara bağlı ağrıları azaltmak için kullanılır.Aynı zamanda regl döneminde yaşanan mide bulantısına da iyi gelir.Günde 2-3 bardak tüketebilirsiniz.(4 bardaklık bir çay için 4 cm uzunluğunda bir zencefilin kabuğunu temzileyin ve incecik dilimleyin.Hazırladığınız su kaynadıktan sonra zencefil dilimlerini içine atın ve 15-20 dk. Ağzı kapalı olarak kaynadıktan sonra süzüp için.Dilerseniz limon ve bal ile de tatlandırabilirsiniz.)

-Papatya Çayı: Bulantı, kusma, hazımsızlık, şişkinlik, iştahsızlık tedavilerinde kullanılan papatya çayı aynı zamanda kasılmaları azaltıcı özeliğe de sahiptir.Adet  döneminde yaşanan kasılmalara karşı doğal bir antispazmodik olarak kullanılabilir.Çok ağrılı günlerinizde 3 bardak içebilirsiniz ancak papatya çayının aynı zamanda uyku yaptığını da unutmamak gerekir.(2-3 yemek kaşığı kurutulmuş papatya çiçeğinin üzerine yarım litre kaynamış su ekleyerek 3-5 dk dinlenmesini beklemeniz yeterli.Daha sonra papatyayı süzerek çayını içebilirsiniz.Dilerseniz limon ve bal ile de tatlandırabilirsiniz.)

-Nane Çayı: Nanenin sakinleştirici etkisi menstürel krampların yanı sıra baş ağrısı, ishal ve şişkinlik tedavisi için kulanılabilir.Adet ağrılarının arttığı günlerde 3 bardağa kadar içilebilir ancak reflüsü veya ülseri olanlara önerilmemekte.(Bir demlik kaynamış suya 2-3 çay kaşığı kurutulmuş nane yaprağı atarak ocaktan alın.10-20 dk arası demlenmesini bekledikten sonra süzüp için. Dilerseniz limon ve bal ile de tatlandırabilirsiniz.)


-Civanperçemi: Bir tatlı kaşığı civanperçemi  bir su bardağı kaynamakta olan suyun içine atılır. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte 3 dk demlenir. Soğuduktan sonra süzülür. Adet döneminin başlamasına üç gün kala her gün sabah ve akşam bir su bardağı içilir. Her gün taze olarak hazırlanır.Adetin  bitimine kadar devam edilir.

25 Şubat 2014 Salı

Karbonat Mucizesi..

Bu aralar bir karbonat furyasıdır gidiyor.Sosyal medayada olsun bloglarda olsun sürekli karşılaştığım bir yazı.Bizzat denedikten sonra gerçekten mucize olduğuna şahit oldum :)Karbonatı keşfettikten sonra evimizdeki kimyasallar çöpü boylucaklar. Şimdi hepimiz bu mucizeden faydalanalım diye sizlerle paylaşıyorum..

-Evimizdeki halıları ne yaparsak yapalım bir müddet sonra tekrardan kokmaya başlıyor.Yıkamacılara veriyoruz ama orda da en kötü kimyasalları kullandıklarını hepimiz biliyoruz.Ama artık buna hiç gerek kalmadı.Bir iki avuç karbonatı halının her tarafına serpin ve 1-2 saat bekledikten sonra elektrik süpürgesi ile iyice süpürün.Halınızdaki o kötü kokudan eser kalmayacaktır.

-Buzdolabınızdaki kokuyla baş edemiyorsunuz. Bütün yiyecekleri dışarı çıkar, sil, süpür, kurula vs. uğraşmak istemiyorsanız bir kâse karbonatı buzdolabının bir köşesine koyun. 4-5 günde bir karıştırın.Kötü kokuların gittiğini göreceksiniz.Ayrıca dolapta sakladığınız meyve sebzeler üzerinde koruyucu bir etkisi olacaktır karbonatın.

-Halı, koltuk, elbise üzerine yağ mı damladı? Panik yapıp, deterjana saldırmayın!Çünkü deterjan leke olan bölgenin rengini açıp renk dokusunu bozacaktır. Bunun yerine yağ lekesinin üzerine karbonat dökün ve üzerini hafifçe ıslayın.1-2 saat bekledikten sonra silin.Yağ lekesinden eser kalmayacaktır. Zira suyla birleşen karbonat yağları söküp atan doğal bir sabun haline gelir.

-Mutfak tezgâhınızın mermerlerini ve fayanslarını limonlu karbonat ile ovun ve durulayın. En güzel temizleyicidir.Kimyasal deterjan kalıntısı kalmadığı için üzerine meyve- sebzelerinizi, ekmeğinizi rahatlıkla koyabilirsiniz.

-Kirli lavabolarınız için krem deterjanlar yerine limon ve karbonat kullanın. Lavaboya karbonat döküp limonla ovun. Hem kirlerin kaybolduğunu hem de parladığını göreceksiniz.

-Ayrıca tıkanan lavabolarınızı açmak için bir su bardağı karbonatı lavaboya dökün.Üzerine 1 bardak sirke ilave edip 2 litre kaynar suyu lavaboya boşaltın. Tıkanan lavabo açılacaktır.

- Dibi tutan tava ve tencerelerinize akşamdan karbonat döküp, sıcak su ilave edin.Sabah temizlerken zorlanmayacaksınız.

-Paslanabilecek eşyalarınızı karbonatla ovarsanız paslanmasını engellemiş olursunuz.

- Porselen gibi kararan eşyalarınız varsa limonlu karbonat ile ovun. Rengi açılacaktır.

-Aynı şekilde gümüş eşyalarınızı suyla macun haline getirdiğiniz karbonat ile ovarsanız, rengi açılıp parlayacaktır.

-Elbise dolabınızda rutubet ve küf kokusu varsa ve naftalin kokusunu da sevmiyorsanız dolabınızı bir köşesinde ağzı açık şekilde kavanozda karbonat bulundurun.

- Banyo duşa kabin camlarını karbonat ile silip durulayın. Duş alırken daha rahat nefes alacaksınız.

- Banyo terlikleriniz ister tahta ister plastik olsun üzerine karbonat dökün ve öyle duş alın.Hem terlikleriniz hem de ayaklarınız rahat edecek. Bu yolla tahta takunyalarınızın ömrü uzayacağı gibi kimyasal temizleyiciler, cildinizden uzak tutmuş olacaksınız.

- Çamaşır makinesinde kullandığınız deterjan miktarını yarı yarıya azaltıp gerisini karbonat ile tamamlayın. Çamaşırlarınız daha temiz ve kimyasal artıklardan uzak kalmış olacaktır.

- Ağız sağlığı ve diş bakımı için de karbonat çok önemlidir. Akşamları yatmadan önce 1'e 1 oranında tuz ile karıştıracağınız karbonat ile dişlerinizi fırçalayın. Diş çürüklerinde yerleşip yaşayan ve vücudu kansere hazırlayan bağışıklık yok edici virüslerin iki düşmanından birisi karbonattır. Sabaha kadar ağzınızda ve dişlerinizdeki bakteri ve virüsler karbonat ve tuzun etkin temizleyiciliği ile tamamen temizlenmiş şekilde uyuyacaksınız. Ayrıca ağız ve diş kokuları da önlenmiş olacaktır.

Sonuç olarak;
Sirke, limon ve karbonat evinizde sadece mideniz için değil her türlü temizlikte ve pratikte kullanabileceğiniz doğal ürünlerdir.Mümkün olduğunca bu ürünleri kullanmaya özen göstermeniz; hem çocuklarınızın ve sizin sağlığınız için hem de yaşanabilir, nefes alan bir ev açısından önemlidir.

Bundan Sonra Kadına Dair Her Şey burada

Merhabalar.

Bundan sonra kadınlara dair her şeyi bu blogdan takip edebilirsiniz..

up